13 Nisan 2013 Cumartesi

Korkuyorum Sevmelerden


Bana gitmem için bir neden söyle. Lüften? Gideyim senden. Bağlanmadan, aşık olmadan gideyim. Çünkü biliyorum, ben güzel olan her şeyi yüzüme gözüme bulaştırırım. Seni de mahvederim. Benden vazgeçmen için bir neden daha vereyim. Benim aptal, budala takıntılarım var. Yitirilmiş arzularım, tutkularım, mevsimlerin var. Bağlanmaktan, ruhuna dokunmaktan korkarım. Çünkü biliyorum gidersin sen, senden öncekiler gibi gidersin hayatımdan. Sürekli sana, bana, hayata yenik düşmem sinirlerine dokunmaya başladı mı sevgilim? Benim beynime, algılarıma çok dokunuyor. Her neyse işte, git sende çok olmadan. Sana aşık olup saplantı haline getirmeden, dokunmakla sevişmek arasında ki ince çizgiden sapmadan git. İliklerimi kurcalamadan git işte. Biliyorum istesekte mutlu olamayız, hemde hiç. Ben kendime güvenemiyorum, seni kırmaktan çok beni kırmanı istemiyorum. Korkuyorum işte, anla ne olur. Çok hayal kırıklıklarım var benim. Çok kan kaybettim ben, çok ruh kaybettim. En acısıda bir zamanlar kalbime sığmayan yaşama sevincimi ellerde parçalatarak kaybettim. Ruhum şimdilerde karanlıkla sevişiyor. Dört duvar arasında tıkalı kaldım. Beni buraya, kalbimi bataklığa saptırdılar. Sende git ne olur. Anla artık burunlarımız sürtüşsede dudaklarımızın arasında mesafeler var. Sen çok yakınsın, ben çok uzağım sana. Burası karanlık, o pembe diziler gibi masallar gibi huzur dolu değil. Burada ben varım içime çekerim seni, korkularıma, sancılarıma. Canını yakarım. Belki kızdırırsın, aldatırım. Sağlıklı düşünemiyorum ki ben. Yaralarım var, çok derin. Kapanmıyor, kapanmıyor çok derin. İntiharın eşiğindeyim, senide sürüklemek istemem. Git yalvarırım, çarmığa gerilmiş kalbim yaramaz artık işine. Bedenim desen kör düğüm bir ipin ucunda. Şimdilerde ayaklarım itiyor hayatımı, seni ve sandalyeyi. Git ne olur ellerinde ölmek istemem, çağresizliğimi görmeni istemem. Sadece al bedenimi bataklığa sapmış kalbimin yanına bırak sevgilim.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder