30 Ağustos 2017 Çarşamba

Acı İçimde Hep Varolacaktı


Hayatı en manasız yerlerde sorgulamak aklımın en sevdiği oyundur. Hem zaten her şeyi en manasız yerde yapan, her zaman en manasız yerde bulunan, en manasız adama tutulan bir kadından başka ne beklenirdi ki.

Bu debelenişin içinde bazen merak ediyorum, acaba sen hiç olmasaydın ben yine de böyle biri olur muydum? Güvensiz, dengesiz, sürekli bilmediği bir şeyleri bekleyen, kendini kendine bile ait hissedemeyen.. Sen olmasaydın ben yine böyle yıkılmış biri olur muydum? Unutamıyorum bir türlü. Kendime bu şeyin yakında biteceğini söyleyip duruyorum ve bir türlü bitmiyor. 

Kendimi kendime yenilmiş, acımasız ve çaresiz hissediyorum. Gittiğinden beri kalbime alt tarafı aptal bir adam olduğunu söylüyorum. Artık bu kendimi avutmam da yeterli olmuyor. Artık mesele sadece sana olan o büyük aşkım değil. Yokluğunda kendime çektirdiğim o büyük ızdıraplar. 

Giderken çok güçlü bir kadın olduğumu ve sensizde yaşayabileceğimi söylemiştin. Biliyorum, ama bu sadece yokluğuna direnerek kendime işkence etmemi sağlıyor. Gücümü seni unutmamak adına kullanıyorum. Bunu engelleyemiyorum. 

Ama hepsi bu. Ben buyum, sen bu kadarsın. 

Yıldızları saymayalı ne kadar zaman oldu? Annene çiçek almadığın, beni düşünmeyi bıraktığın kaçıncı gün bugün? Boş ver, zaten gitsen de kalsan da acı içimde hep var olacaktı.

Yaramın acısı geçtiği an, ben yine kanatacak birini bulurum.