7 Ekim 2013 Pazartesi

İntiharlarda Buluşalım



Gidiyorsun şimdi. Gerçekten mi? Bu kadar basit öyle mi? Sahi kalbime işleyip gidiyor musun şimdi? Bu kadar vicdansızsın yani? Seni gece gündüz düşünen birini bırakmak kolay öyle mi? Peki vicdanın buna nasıl dayanıyor? Hayret doğrusu, için hiç mi sızlamıyor? Ben biliyorum, söyleyemediğim güzel olan ne varsa sen gözlerimden anlıyorsun, gözlerim beni ele veriyor. Buna rağmen çekip gidiyorsun. Hiç mi sevmiyorsun beni? Hiç mi sevmedin beni? Madem sevmemişsin bu ani geliş gidiş ne içindi? Biliyor musun sevmek çok kolay, unutmak çok zor. Aşk tek bir bakışa bakar, unutmak ise onlarca zamana. Aşk tek bir bakışa bakar, unutma ise onlarca göze. Ben seni unutmak için onlarca göz aramıyorum ki. Ben seni unutmaya çalışmıyorum ki. Resimlerine bakıyorum, seni seviyorum. Kalbim ve aklım bir oldu. Seni unutturmamaya yemin etmişe benziyorlar. Ne kadar istemesem o kadar aklımdasın, ne kadar unutmaya çalışsam o kadar kalbimdesin. Ne fark eder ki? Yoksun işte. Çok sevsem de yoksun, çok istesem de yoksun. Benim değilsin artık. Gerçi bu dünyada hiç bir zaman benim olamadın. Daha doğrusu olmamışsın, gidişinle anladım. Sensiz yaşayamıyorum. Sensiz olamadığımı bildiğimden beri hep bir mutsuzluk, hep bir odalara kapanış. Hani ben güçlü değilim ya, başa çıkamıyorum bu sensizliğin oluşturduğu boşlukla. Çaresi basit aslında. Seni unutmanın çaresi basit. Bir çok intihar var ve ben hepsiyle tanıştım sayende. Hepsinde başarısız oldum, belkide olmak istedim kim bilir. İntiharlarla kuşatılmak istiyorum. Seni o kadar çok sevmiştim ki dört bir yanım seninle dolsun, seninle kuşatılsın isterdim. Olmadı, yazık. Madem yoksun, madem bu dünyada benim olamıyorsun o zaman intiharlarda buluşalım. Benim ömrüm seni severek zindana dönmüş zaten. Yaşamışım, ölmüşüm ne önemi var. Hiç değilse seni sevmek ölüm, sen intiharsın. Her gün ölüme biraz daha yaklaşıyorum. Bittim artık, dayanamıyorum. Bu oda güneş alan bir yer değil, bir mezar. Elimdeki kağıt kalem ise tabut. Ben güzel şeyler yazamıyorum sevgilim, bunlar intihar. Benim intiharlarım, sebebi sensin. Anlamak zor değil zaten. Eskiden cıvıl cıvıl gök kuşağı gibi bir kalbim vardı. Şimdi sadece çürük siyah, delik değik her yerinden sen fışkırıyorsun. Dayanacak gücüm kalmadı, yaşayan bir ölüden farkım yok. Hiç bir zaman güzel yazı yazamadım ben, harflerim hep çarpık çurpuk oldu. Yazdıklarımın için de sayende kan ağlıyor. Hiç bir şeyi güzel yapamıyorum ben. Mesela seni sevdim, elimde tutamadım gittin. Hiç bir zaman kalbim güzel kalamadı. Madem öyle sevgilim ben bitiyorum. Seni sevmek uçurumlara koşmakmış, yükseklerden atlamakmış. Madem ben seni sevmişim sen benim olamamışsın o zaman intiharlarda buluşalım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder