17 Aralık 2015 Perşembe

Sensizliğin Tanrıçası




Kırdıklarını unutamazken neye tutunarak hala seviyorum seni? 

Kırdın, döktün, parçaladın, söktün, yarım bıraktın. Parçalarımı birleştirdim, söküklerimi diktim, ayağa kalktım seni sevmeye devam ettim.

 Bu kadar tuzla buz edilir mi bir kalp? Bu kadar tuz basıp acıtılır mı? Sen yaptın. Ben kendimi toparladım. Ve şimdi bekliyorum. Gel yeniden kır dök parçala diye. Helak et beni. 

Ama bir kez olsun yine gel. Yine canımın içi de, sonra canımı sök al. 

Yarın sabah geri gelecekmişsin gibi uyuyorum her gece. Bir mucize bekliyorum, belki adam gibi gelir adam gibi seversin diye. 

Kaç gün, kaç gece oldu sayamadım. Ben seni sevmekten bıktım, senden bıkamadım. Ben seni sevmeyi sevmiyorum. Ben senin neyini sevdiğimi bilmeden seni seviyorum. 

Sanırım sen o kızı unutup sigarayı bıraktığında, bende sarhoş gezmeyi bıraktığımda kavuşacağız.

Ben bu hayatta dizlerimin üzerinde sensizliğin Tanrıçası olarak kalacağım.

Belki başka hayatta.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder