7 Haziran 2014 Cumartesi

Hangimiz Aptal?


Sanırım içmeden sarhoş olmayı becerebilen tek insanım. Sürekli beyni uyuşuk, aklı bir karış havada geziyorum.Saçma sapan biri geliyor aklımı karıştırıyor,aşık ediyor sonra gidiyor ve yokluğu beynimi uyuşturuyor. İşte hayatımın kısır döngüsü! Kolayca kendimi kaptırıp bağlanabiliyorum. Hiç değmeyecek insanlara binlerce kez şans veriyorum ve her seferinde yediğim kazıklarla kalıyorum. Her seferinde aptal adamın biri geliyor kendine bağlıyor sonra kendisinin bağlanmaya başladığını anlayıp, korkup kaçıyor. Bense en başından olmayacağı belli olduğu halde pembe gözlüklerimi takıp 'o beni seviyor ki, o beni üzmez ki, o beni bırakamaz ki' modunda etrafta dolaşıyorum. Sonra Allah cezamı veriyor işte. Zorum ne bende bilmiyorum. Niye bütün hasta herifler beni buluyor hiç anlamıyorum. Kafayı yemem an meselesi. Bir türlü büyümeyi beceremiyorum. Gerçi her ne kadar canımı sürekli yaksalarda, kalbimdeki uçuşan kelebeklerin yerine olgun duygusuz bir kadını koyamam. Hissetmek, aşık olmak güzel şey. Eyvallah deyip acısınıda çekeriz ama bir yere kadar. Sonrası uyku hapları, açlık tokluk arası, dengesiz ruh hali, mide bulantıları, psikolog yolları. Zorun ne gerçekten bilmiyorum. Resmen kendimi cezalandırıyorum. Kendimle alıp veremediğim ne? Sürekli neden mutsuzlukta mutluluk arıyorum? Neden akıllanmayıp aynı hataları defalarca tekrarlıyorum? İki saatlik aşk filmi izleyip bir ay etkisinde kalacaksan izleme be yavrum. Neden kendi kendine eziyet ediyorsun, neden belanı kendinden buluyorsun ki. Ama yok ite almıyor şu beynim. Çok duygusalım ve aşk konusunda çok safım. Aslında zeki bir kız olduğumu söylerler. Sanırım şu aşk olayında bilerek aptalı oynuyorum. Neden ama? Zorum ne? Mutluluk bu, arayınca değil ummadık anda çıkar karşımıza dimi ama? Neden mutluluğu bulmak için yırtınıyorum ki? Ama diğer yandanda düşünüyorum, ben zaten aşık olduğum adamla gayet mutlu mesut geçiniyorum. Bizzat kendisi her şeyi batırıyor. Şimdiye kadar ben ne kadar safsam aşık olduğum adamda o kadar dangalak çıktı. Hayır yani zorunuz neydi? Rahat mı battı defolup gittiniz? Şimdi bu durumda her seferinde bağlanmaktan korkup kaçan adamlar mı aptal? Yoksa her seferinde aynı hataları yapıp korkaklara aşık olan ben mi aptalım? Çiviyi çakıp kaçan mı aptal? Yoksa çekici eliyle veren mi? İnanılmış mı aptal? Tüm kalbiyle inanmış olan mı?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder