23 Haziran 2014 Pazartesi

Küflü Çarşaflar


Bir kalbini kustursan kaç kadın çıkar? Soruyorum sana, ciddiyim. Geç oldu ama cevap istiyorum. Sorum okunduğu kadar basit değil. Hayatına benden önce kaç kadın girdi diye sormuyorum, sende biliyorsun. Ben kaç kadının daha intiharı olduğunu soruyorum. Ben kaç kadının daha intiharı olduğunu soruyorum. Kaç Kaç kadının daha kalbini kör zindanlarına tutsak ettin? Kaç kadının kalbinin zinciri oldun? Neden böylesin? Sevmekten korkuyor ve kendini sevdiriyorsun. Hesapların, matematiğin, gözlerin, sözlerin her bir şeyin yanlış. Sen yanlışlardan yaratılmışsın. Sevilmeyi hak etmediği halde sevilmekten bunaltılmışsın. Sevginin seveninin değerini bilememişsin. Soruyorum sana, kaç kadına seni sonra ararım deyip geri döndün? Hangi birine sonumsun deyip zilyonuncu kadının kollarına koştun? Senin için çarşaflar değişince her şey biter. Peki ya kadın için? Kadının tenine sinmiş kokun için ne diyeceksin? Kadınlar unutamaz. Çarşaf değişmek kadar kolay değil unutmak. Kadınlar duygusal canım erkek gibi bencil değil. Her kadın adam olanı bulamıyor, genelde sen ve senin gibilere denk geliyor. Ne istediğini bilmeyen, maskeli, iki günlük ilgi budalası beyler kadınların aklını bulandırıyor. Onlar senin gibi geliyor, aşık ediyor, gidiyor ve kadını son gecenin zindanlarında tutsak ediyor. Kadın için bir ten kokusu aşık etmeye yetiyor. Erkek için çarşaf değişiyor yeni bir kadın geliyor. Kadın unutamıyor, erkek unutuyor, kadın unutamayışında deliriyor. Deliriyoruz. Deliriyorum. Kendime yediremiyorum. Kendime yakıştıramıyorum. Kendime kızıyorum. 'Nasıl olurda sana aldanırım' deyip kendime aptal damgası yapıştırıyorum. Teninin odalarında zincirlere vuruluyorum. Günü geliyor özgür kalmak istiyorum. Unutmak değil, özgür kalmak. Balkonlarından acıya atlıyorum. Sen tabi o sırada başka tenlerdesin. Umrunda değilim. Kızıyorum kendime, çok kızıyorum. Hatta nefret ediyorum. İç dünyamda savaşlar veriyorum. 'Farkı yoktu ki, neyine aldandım, Allah belamı versin, aptalım ben' gibi sesler içimde yankılanıyor. Sen yoktan unutmuşken ben hala unutamıyorum. Balkonlarından atlıyorum, zincirler tutuyor. Tamamen özgür kalamıyorum, ölüp ölüp diriliyorum. İlk değildim, sonda olamadım. Senin gibi erkekler için son diye bir kavram yok zaten. 'Son' kavramı adam olana yakışır. Bu acıyı çeken tek kadın değilim. Sadece ardından ölen binlerce kadından biriyim. Sen ardında yaralı kalpler bırakmadın ki, sen ardında bir mezar bıraktın. Çarşaflarına sarılmış binlerce küflü kalp. Binlerce kadının kalbinin cesedi. Gülüşünle aklımızı çeldirdiğimiz için özür dileriz. Allah kahretmesin bizi, aptal olduğumuz için özür dileriz. Hani çok sevip giderken 'ben sana kendini kaptırma demiştim' dedin ya, kaptırdığımız içinde özür dileriz. Sonuçta kaptırma demiştin, o konudada suç bizim. Keşke kendini kaptırma deyip yerinde dursaydın, içine çekmeseydin. Keşke biraz adam olsaydın. Olsun, biz adam edemediğimiz içinde özür dileriz. 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder