6 Nisan 2015 Pazartesi

Bir Adam Uğruna Delirilir


Sevgi birine bir iyilik yaptığında karşılık beklememektir. Ben seni karşılık beklemeden sevmiştim. Keşke beni seviyor-muş gibi yapmasaydın. İyilik yaptığını sandıkların canımı en derinden vurdu. Ruhumu yalanlarınla okşarken seni ipeklere sarmış kalbimi büzüp attın. Gittin.

Meğer öldüğümü sandığımda ölmemişim. Aslında her şey yeni başlıyormuş. Bileklerini kendi tırnaklarınla paçalayabilir misin? İşte seni sevmek tam olarak bu.

Hani her ihtiyacım olduğunda yanımda olacaktın. Seni seviyorum, hiç bırakmayacağım deyip gittiğin gibi bunlarda yalandı değil mi? Yalandı işte, kalpsiz, acımasız, kötü kalpli bir adamsın sen. 

'Hayatımın içine ettin senden nefret ediyorum' gibi sıradan sözler sarf etmek istemiyorum. Ama hayatımın içine ettin işte. Ne yaparsam yapayım düzeltemiyorum. Şu kalbimdeki kocaman boşluk varya, ne yaparsam yapayım dolmuyor.

 Mutsuz bir beden ölü bir bedenle eş değer. Sevmediğini bile bile belki özler döner diye bıkmadan beklemek ne demek biliyor musun sen? Aylardır tükenmeyen hasretimle o kalbi olmadığını bildiğim adamı bekliyorum. İçimdeki Allahın belası umut bir türlü tükenmiyor. Kin tutamıyorum sana, kötü sözler sarf edemiyorum. 

Biliyorum hiç sevmedin, içindeki boşluğu doldurmak için geldin, beni kullandın, gittin. İnandım sana, her seferinde sensiz olamayıp beni sevmen için kalbimi yordum. Sevmedin. Sevmeyeceksin. 

Aslında benim sonum belli. O kadar aptalım ki beni hiç sevmeyen bir adamı, sevmediğini bile bile beklerken uğrunda döktüğüm göz yaşlarının içinde boğularak öleceğim. 

Bu kadar çok bir insan nasıl sevilir?
Bir adamın uğruna bu kadar nasıl delirilir? 
Bu kadar çok sevildiğini adam nasıl anlamak istemez? 
Bu kadar sevginin hatrına bir gram olsun sevememeyi adam nereden öğrendi?

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder