20 Nisan 2015 Pazartesi

Aptal Kalp


Mesela ne isterdi kalp? Akıp giden ömrümden çaldıklarını mı? Yoksa akla hayale sığmayan tükenişlerime son bulmayı mı? 

Mesele büyük, kalp aptal. Kalp durur durur hiç olmayacak şeylere kafa yorar. Kalp mantıktan bağımsız. Mesela en olmayacak olana kendini kaptırır. 

Ve birde kalp onursuz. Mesela olmayan vicdanının altına gururunu serer. Sen görmezsin o daha çok sever. Sen umursamazsın o daha fazla sever. Sen istemezsin o inadına inadına vazgeçmez. 

Kalp akıllı olduğunu zanneden çok bilmiş egoistin tek. Mesela herşeyin üstesinden gelebileceğini zanneder. Başlarda umursamaz anı yaşar, iş işten geçtikten sonra elinden birşey gelmez. 

Kalp öleceğini bile bile yarısını sevdiğinde bırakır. Bu cesaret midir? Aptallık mı? 

Kalbim başlarda cesurdu, elinde avucunda birşey kalmayınca aptal olduğuyla kaldı. Herşeyi göze alarak sevdim seni. En çokda belki dedim, belki sever belki kalbinin yarısını bana verir. Bırak kalbinin yarısını vermeyi sen benimkinide paramparça ettin. Anlamadım, peşinden süreklendim. Aptal kalbim. Ne vardı ki sende boş bir kalpten başka? Bilmiyorum. İş işten geçti. Ne ömrümden çaldıklarını geri alabiliyorum nede sana kaptırdığım kalbimi. Öyle aval aval bekliyorum. Aslında buna beklemek denmez. 

Hayattan bir beklentim yok. kabul ettim sevmeyeceksin beni, ne bileyim işte belki zamanla kalbim bana döner diye bekliyorum. Ah şu aptal kalbim. Ah şu uslanmaz aptal kalbim. Ne istedin ki benden? Sende bilmiyorsun eminim. Yinede giden gitti. Kalan sende kaldı. Üstelik geri vermiyorsun. Varımla yoğumla üzülüyorum. Elden gelen tek şey bu.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder