14 Mart 2017 Salı

Doğru Kişiyi Yanlışta Arayanlara


Şimdi ben size "çok iyi biriyim, hiç yalan söylemem bla bla.." desem bunu hiç biriniz önemsemeyeceksiniz. Ama size "benim duygularım yok, güvenilmezim, ben sadece kalplerde sürter giderim, sürekli yalan söylerim, hatta söylediğim yalanları unuturum" desem hepinizin ilgisini çekeceğim.

Belki gerçekten kötü biriyimdir ama buna hiç biriniz inanmak istemeyeceksiniz. Üstüne birde neden böyle şeyler söylediğimi düşünüp içimdeki iyiliği bulmaya çalışacaksınız. Peki ya gerçekten kötü biriysem?

Empati yeteneğimizi yanlış insanlar için mi kullanıyoruz? Umutsuz vakaları hayata döndüreyim derken kendimiz umutsuz vaka haline geliyoruz. Bazen gerçekten iyi olan insanları görmüyoruz, körü körüne kötüye bağlanıyoruz. Başından bize zarar vereceği belli olan kişiye psikolog oluyoruz. Sonra sularına kapılıyoruz. En sonunda dalgaların altında kalıyoruz. Kendi kendimizi hırpalıyoruz. Daha kendimize neyin iyi geleceğini bilmezken başkasını iyileştirmeyi görevleniyoruz.

Ya gerçekten " iyi biriyim, hiç yalan söylemem" diyen kişi doğru söylüyorsa?

Başka insanların masalının kahramanı olmaya çalışmak yerine önce kendi masalımızda kendimizi kurtarmalıyız. Önce kendimizi sevmeliyiz, kendimize güvenmeliyiz. Sonra hislerimize güvenmeliyiz.

İşte o zaman hislerimiz bizi doğru kişiye götürecektir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder