21 Mayıs 2017 Pazar

Kendimizle Konuşmanın Yararları


Eğer insanlara tüm hayatlarını etkileyecek bir tavsiye verecek olsaydım, onlara 'kendinizle konuşun' derdim. 

İçimizden sürekli konuşuruz. Her seferinde laf lafı açar, konudan konuya atlarız. Hele bizim için çok önemli bir konuda yoğunlaşmışsak işler daha karmaşık bir hal alır. Geçmişe gideriz, bugüne bakarız, keşke böyle değilde şöyle olsaydı ile başlayan hayaller kurarız, acaba deriz,belki deriz. Mantığımızla kalbimiz aynı anda konuşup kafamızı karıştırır. Kendimizi düşünce kaosunun içinde buluruz ve hangisini mantığımız, hangisini kalbimiz söylüyor ayırt edemeyiz.

Peki içimizden konuşup düşünce karmaşası yaratmak yerine sesli düşünürsek ne olur? 
Öncelikle kendimizi en iyi kendimiz tanırız. Bu yüzden ağzımızdan çıkacak olan her şeyi en iyi kendimiz analiz edebiliriz. Düşüncelerimizi sesli bir şekilde dile getirdiğimizde neyin kalbimizden, neyin aklımızdan geçtiğini ayırt edebiliriz. Sesli düşündüğümüzde beynimiz bir konuya odaklanır, yani o an ağzımızdan çıkan ne ise ona. Çünkü sesli düşündüğümüzden, içimizden konuştuğumuz gibi laf lafı açamaz. Böylece içimizde ki kaos biter. 


Sesli düşünmek için sebepler;
  • Kimse seni senin kadar iyi anlayamaz.
  • Konuya daha sağlıklı odaklanırız. Böylelikle kendimize konuya yönelik analiz edici sorular sorarız. 'Bunu gerçekten istiyor muyum? Şu an tam olarak ne hissediyorum? Onu gerçekten seviyor muyum?' vb gibi soruları kendimize sorarak cevaba yönelik kararlar verebiliriz. 
  • Kararlı bir ses tonu her zaman işe yarar. Örnek verecek olursak kendinize sorduğunuz sorulardan sonra kararlı bir ses tonuyla 'Hayır sen onu sevmiyorsun, sadece çok yakışıklı/güzel olduğu için onu istiyorsun' dediğinizde iç sesinizde bunu benimseyecektir. 
  • Hangi düşüncenin daha uygun olduğunu anlayabilirsin. Ses tonu ve mimikler yalan söylemez.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder