7 Nisan 2017 Cuma

Belki Okursun Diye


Seni sana yazıyorum, kimseden böyle naif okuyamazsın kendini. Katledişini sevgi dolu anlattım sana. 'Bak böyle böyle ağlatmıştın beni, ama teşekkür ederim yaşattığın her acı, olduğun her saniyeye değdi' dedim. Hiç okumayacağın kokulu defterlere anlattım bizi. 

Biliyor musun, seni anlattığım her adam hayranlıkla baktı bana. 'Bir kadın nasıl bu kadar tapar bir adama?' diye sordular. Seni kıskandılar. Tüm bunlardan hiç haberin olmadı senin tabii. 

Sana 'ne kadar şanslısın, seni ölene kadar karşılıksız bir aşkla sevebilecek bir kadına sahipsin' demeyeceğim. Öyle anlıyorum ki kusurlu biriyim ben. Sevilebilecek biri değilim. Yoksa neden gidesin ki, değil mi canımın içi?

Eğer hala seni sevdiğimi bilseydin. Korkardın. Deli ve takıntılı olduğumu düşünürdün. Hayır sevgilim, ben sadece aşkına sadık bir kadınım. Tüketim çağındayız diye filmler gibi şarkılar gibi aşkıda tüketecek değiliz ya. Eski kafalıyım ben. Ne de olsa dokunmadan sevdim ben seni, fikrine, gülüşüne aşık oldum.

Hiç bir zaman bitmeyecek bu sadakatim. Elimde kalanlardan bile fazlasını yitirmek uğruna hep, içinde kaybolan yüreğine sadık kalacağım. Ne pahasına olursa olsun ben hep o yeşil gözlerde tutsak kalan mutsuz kadın olacağım.

Ne yazık, sevdiğim adam hakkında bir günlük tutmak isterdim. Ama sevdiğim adama olan aşkımın derinliğini kaybettikten sonra fark ettim. Bir kaç gün ardından yas tutarım ve hayatıma devam ederim diyordum. 

Yokluğunu bir zamanlar hayran olduğun sesimden dinlemek istersen, beni bıraktığın defterde seni bekliyor olacağım.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder