23 Haziran 2018 Cumartesi

Tutkuların Cehennemi


Varlığını unuttum da, yokluğun her an yanımdayken onu nasıl unutayım? Hiçlik fena karıştırdı ortalığı. Dönebilirsen senin için ruhuna ayna tutarım. Sersefil bunalımlara sürükledi beni bu aşk. Gitgide alışıyorum yalnızlığıma. Dönersen vicdanımın çığlıklarıyla içini parçalarım.

Elin olsan ne fayda, yaralarım yakanı hiç bir zaman bırakmayacak. Tutkularımın cehennemindeyim, ilelebet orada saklanacağım. Sen sevsen ne çare, soldu çiçeklerim bir kere.

İlgimi çekemeyecek kadar sönük bir varlıktan hoşlandığımda, o şey kalbim için daha değerli bir hal alıyordu. Unutulamayacak kadar değerli.. Tıpkı senin gibi. Kendine ettiğin en büyük ihanet söylediğin yalanlara tapmandı. Benliğinden çaldı onlar. Ve ne yaparsan yap bir daha eskisi gibi olmayacak doğrular yanlışlar. 

Sen aşık olduğun o uzun ve siyah saçlı kadından bahsettikçe ben saçlarımı kestirdim. Yanına kalmayacak çaresizliğim. Yaşattıkların yetti, bir gün bende güleceğim. 

Artık kafama takmıyorum.
Her şey sanki hiç olmamışsın gibi.
Senden yediğim kazıklar yeşeriyor,
Sırtımdaki bıçak izleri güller açıyor,
Ruhum güneş açıyor.
Unuttum ben seni, beni,
Bize benzemeyen o saçma şeyi.
Şimdi kalbim gökyüzü,
Bir daha buralara hayalinin bile girmesine izin vermeyeceğim.
İyileşeceğim.
Olurda dönmek istersen bil ki;
Artık her şey sanki hayatımda hiç olmamışsın gibi.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder