31 Mart 2017 Cuma

Sana Rastladığım Gün




Sana rastladığım gün, benim için hayatın akışı durdu. 

Sen gittiğinde bile sana ilk rastladığım yerde seni sevmeye devam ediyordum.
Başkasını sevdiğini söylediğinde, canın yandığında, ağladığında, güldüğünde, onu unuttuğunda, yeni birine aşık olduğunda, ben hala seni aynı yerde bekliyordum. 

Omuzuna ilk kez yattığım, bana ilk  kez güldüğün, kokunu içime çekip 'bu adam benim yuvam' dediğim yerde hep seni bekliyordum.

Bir kez olsun gelmedin. Aramadın. Sormadın. Umursamadın. Pişman olmadın. Yaşattıklarına bakmadın. Bir an olsun geriye dönüp bana ne olduğunu görmedin.

Meğer ben, sana rastladığım gün tatlı bir rüyaya dalmışım.
Ve sen öldüğünde, ben elimde çiçeklerle seni orada bekliyor olacağım.

24 Mart 2017 Cuma

Goddessizm Kuralları 2


  •  Sadece kendi yaşadıklarından değil başkalarının yaşadıklarından da ders çıkart.

  • Keşke diyeceğin yerde iyi ki de.

  • Her zaman ilk yaptığın şey en iyisidir ama her zaman bir sonrakinde daha iyi olacaksın. Bazı çelişkileri kabullen.


  • 'Ben hiç yalan söylemem' diyen insan yalan söylemiş olur, yalan söyleme demiyorum, yalan söylememeye çalış.

  • İnsanların sürekli geçmişe takılıp 'sen bunu yaptın, sen bunu söyledin' gibi cümleler kurmasının sebebi karşı tarafta empati yeteneğini yetersiz bulup empati kazandırmak istemesidir. Bazı sorunlarla başa çıkmak istediğinde bunu hatırla.

  • Tartışma esnasında karşındakine 'sakin ol' gibi cümleler kurman daha fazla sinirlenmesine neden olacaktır. 

  • Tartışma esnasında alakasız bir şey isteyip dikkat dağıtabilir, sakinleştirebilirsin.

  • Senden hoşlanmayan birine iyilik yapıp seni sevmesini sağlamak seni amacına ulaştırmayacaktır. Eğer birinin seni sevmesini/hoşlanmasını istiyorsan ondan bir iyilik isteyebilirsin. İyilik yapma, iyilik iste. Böylelikle seni düşünecek ve sempati duyacaktır.

  • Anne baba olduğunda yapmak isteyip yapamadıklarını çocuğuna yükleme, bırak kendi hayatını kendi seçsin.

  • Hayatından sevgi-saygı-sabır-sadakat dörtlüsünü eksik etme.

  • Yalanları inanılır kılanın ayrıntılar olduğunu unutma.

  • Birine bir şey öğretmek istiyorsan soru soracağı anı bekle.

  • Sağlıklı ve kalıcı bir ilişki istiyorsan karşındaki kişinin kişiliğini değil, davranış ve çabalarını öv.

  • Saygı doğuştan gelmez, kazanılan bir olgudur. Gösterilen saygıyla yetinmeyip daha fazlasını istersen büyük ihtimalle gösterilen saygıyı da kaybedersin.

  • Saygı görmek istiyorsan önce saygı göstermeyi dene.

  • Her sabah uyandığında güne farklı konseptlerle başla. Önce aynada kendine daha sonra sevdiklerine o gün ne olmak istiyorsan onu söyle. Mesela yarın aynaya bakıp 'Günaydın bu sabah kendimi çikolata gibi hissediyorum' de. Öbür gün turta gibi diğer gün prenses gibi vs.. Böylece hem eğleneceksin hem de kendini sevip değer vermeyi öğreneceksin. Üzülüp kırıldığımız, kendimizden nefret etme eğilimlerimizin olduğu şu günlerde bu metotlar şart.


21 Mart 2017 Salı

Kendimi Bekliyorum


Aşk romanı okumaktan sıkılırsan, başka kitaplara yönelirsin.
İzlediğin filmden sıkılırsan, kanalı değiştirirsin.
Hep aynı kafeye gitmekten sıkılırsan, yeni mekanlar keşfedersin.
Saçından sıkılırsan, başka bir model kestirirsin.
Siyah ojeden sıkılırsan, kırmızı sürersin.
Arkadaşından sıkılırsan,başka bir arkadaş edinirsin.

Peki ya kendinden sıkılmışsan? O zaman saçını, ojeni, yediğin yemeği, dinlediğin müziği, onu, bunu, şunu, neyi değiştirirsen değiştir bir yere varamazsın. Hep olduğun yerde kalırsın. En fazla geçmişe gidebilirsin, geleceğe değil.

Ben kendimden sıkıldım, bu yüzden hayata tutunmaya hevesim yok. Elimi neye atsam hevesim kırılıyor. Kendimi hiç bir yere ait hissedemiyorum. Önce kendimle olan derdimi çözmeliyim. 

Pekala, nedir benim kendimle olan derdim?

Sevemiyorum kendimi. İçimden sıkılıyorum, aşınmış ruhumdan sıkılıyorum. Mesele keşke sadece fiziksel görüntümden sıkılmak olsaydı.

Kendimi hiç bir yere, hiç bir kimseye ait hissedemiyorum. Yokum sanki. Korkularımın içinde yok olmuşum sanki. 

Kendime gelmeyi bekliyorum, kendimle barışabileceğim günleri bekliyorum. 

Öyle oturmuş geçmişte yaşayarak geleceği bekliyorum.

Kendimde öldüm, sende dirilmeyi bekliyorum.

17 Mart 2017 Cuma

Dengesiz Adamların Kızları


Sevdiğin birinden ayrı kaldığında zorda olsa özlemine alışırsın. Biri seni terk ettiğinde canın ne kadar acırsa acısın alışırsın. Hatta ölüme bile alışırsın. 

Ama bir insanın dengesizliğine asla alışamazsın.


Sabah başka, akşam başka davranan bir insanın verdiği acıya alışmak.. Terk etse, sevmiyor diyebilirsin. Ölse, artık gelmeyeceğini kabullenirsin. Ama ne zaman ne tepki vereceği belli olmayan birine hiç bir zaman alışamazsın. Sizi her kırdığında 'aman zaten dengesizin teki' diyemezsin. Her seferinde ilkmiş gibi canın yanar. 

Kolay kolay birinin ölmesini dileyecek biri değilsindir. Ama biri vardır ki, sürekli seni bu düşüncelere iter. O kişi sana, nefret ettiğin birini aynı zamanda deliler gibi sevmeyi öğreten biridir. 

Ona bir şey olacak olsa uğruna canını verirsin, aynı zamanda ondan nefret etmeyi dilersin. Ona karşı tahammülün bitse de tükenmez. Çünkü 'ölüm var' deyip susarsın. O mutluysa mutlusundur, o üzgünse daha senin üzülmene kalmadan muhtemelen seni üzecek şeyler yapar. 

O dengesizin birini sevmekten vazgeçemezsin. Canını ne kadar yakarsa yaksın ondan vazgeçemezsin. İleride bir gün pişman olup vicdan azabı çekmemek için onu terk edemezsin. Ne kadar canını okursa okusun buna alışamazsın, alışamadığın halde sevmekten vazgeçemezsin.

Aklını da kaçırsan, kafayı da yesen o senin yuvandır. Onun kadar seni koşulsuz şartsız sevecek birinin bu Dünyada var olmadığını bilirsin. Gün geçtikçe sende ona benzersin. Ona benzemezsen de ona benzeyen birine aşık olursun.

Hani bazı kızlar vardır, her seferinde kendini üzen adamlara aşık olur. Canını ne kadar yakarsa seni o kadar çok seviyormuş gibi hissettiğin, ne zaman ne yapacağın belli olmayan dengesiz adamlar girer hayatına, seni çok sevdiğini zannedersin. Kızlar böyle adamları sevmeyi babalarından öğrenir.

14 Mart 2017 Salı

Doğru Kişiyi Yanlışta Arayanlara


Şimdi ben size "çok iyi biriyim, hiç yalan söylemem bla bla.." desem bunu hiç biriniz önemsemeyeceksiniz. Ama size "benim duygularım yok, güvenilmezim, ben sadece kalplerde sürter giderim, sürekli yalan söylerim, hatta söylediğim yalanları unuturum" desem hepinizin ilgisini çekeceğim.

Belki gerçekten kötü biriyimdir ama buna hiç biriniz inanmak istemeyeceksiniz. Üstüne birde neden böyle şeyler söylediğimi düşünüp içimdeki iyiliği bulmaya çalışacaksınız. Peki ya gerçekten kötü biriysem?

Empati yeteneğimizi yanlış insanlar için mi kullanıyoruz? Umutsuz vakaları hayata döndüreyim derken kendimiz umutsuz vaka haline geliyoruz. Bazen gerçekten iyi olan insanları görmüyoruz, körü körüne kötüye bağlanıyoruz. Başından bize zarar vereceği belli olan kişiye psikolog oluyoruz. Sonra sularına kapılıyoruz. En sonunda dalgaların altında kalıyoruz. Kendi kendimizi hırpalıyoruz. Daha kendimize neyin iyi geleceğini bilmezken başkasını iyileştirmeyi görevleniyoruz.

Ya gerçekten " iyi biriyim, hiç yalan söylemem" diyen kişi doğru söylüyorsa?

Başka insanların masalının kahramanı olmaya çalışmak yerine önce kendi masalımızda kendimizi kurtarmalıyız. Önce kendimizi sevmeliyiz, kendimize güvenmeliyiz. Sonra hislerimize güvenmeliyiz.

İşte o zaman hislerimiz bizi doğru kişiye götürecektir.

10 Mart 2017 Cuma

Beni Seversen Yinede Üzülen Ben Olacağım


'Üzgünüm' dedim, 
Ama üzgün değildim. Üzülemiyordum ki ben. Üzülmekten öte bir şey vardı bende. Sevemiyordum, bağlanamıyordum. Aslında sadece korkuyordum. 

Sonra dedim ki ' benimle boşa vakit kaybetme'.

En sonunda pes etti. Aylarca tüm hüznüme tahammül eden adam kendine yasakladığı o soruyu sordu;
'Hala onu seviyorsun değil mi?'

Uzaklara dalıp iç çektim. Sözlerimi toparlayabilmek için kendime zaman kazandırmaya çalışmıyordum. Tam tersi, böyle konulardan laf açıldığında yoruluyordum. 

'Hayır' dedim.'Kimseyi sevmiyorum. Kendinden başka birini sevemeyen bencil biri olduğumu düşünme. Çünkü ben kendimi bile sevmiyorum. Ne benim yeniden birine inanıp güvenecek halim var, ne de senin kendini inandırıp güvenimi kazanacak zamanın.'

Benim öyle birini sevip bağlanmak gibi hünerlerim yok demek isterdim. Ama aksine ben çok güzel sever çok güzel harcanırdım. Bu yüzden sevmekten korkuyordum. Kimseyi unutamadığım, aklımda birinin olduğu falan yoktu.Ben birini değil yaşadığım acıları unutamıyordum. Hep nasıl bu kadar aptal olabildiğime kızıyordum. Ve emindim, bundan öncekiler gibi yine terk edilecektim. Bu benim kaderimdi. Artık bahçesinde bir sürü kedi besleyen ben, hayvanları sevmekten bile korkuyordum. Ya onlara giderse, ya ölürlerse. Artık kaybetmeye dayanamazdım. 

Bu yüzden ona dedim ki;
'Beni seversen üzülürsün, benden sana hayır gelmez demek isterdim sana. Ama biliyorum, beni seversen, yine de üzülen ben olacağım.


4 Mart 2017 Cumartesi

Geliyor muyum Hiç Aklına?


İlk ne zaman öldüm biliyor musun? 
Bensiz gülebildiğini gördüğümde. Hiç bir şey olmamış gibi yaşamaya devam ettiğinde.

 Üstüne birde benim sana ağlayarak dinlediğim şarkıları, senin başka biri için dinlediğini gördüm. Buna alışmak biraz zor oldu. Düşünsene benim sana ağladığım şarkılardan sen başkasına ağlıyorsun. Ve benim sana yazdığım yazıları okuyunca aklına sana olan büyük aşkım değilde başka bir kadın geliyor. Ben bunca şeye katlanırken sen orada hiç bir şey yaşanmamış gibi hayatına devam ediyorsun. 

Hiç anlayamıyorum, sevmeyen adam nasıl öyle güzel bakabilir ki?Geliyor muyum hiç aklına? Pişman oluyor musun? Utanıyor musun bana yaşattıklarından? 
Hayır, iki yüzün var ama bir kalbin yok değil mi?

O kadar süslü cümle kuruyorum, bir türlü terk edilmeyi kalbime izah edemiyorum. Üstelik biliyorum, katlandığım hiç bir acı sana değmez.

Gölgeni bile görse sayfalarca şiir yazacak kadını terkedip gittin sen,
Dilerim ki yaşadığım herşeyi yaşamak zorunda kalırsın.
Dilerim ki kalbindeki o hasret ağrısı ömrünce dinmez.
Dilerim ki kalbinin ağrısı ancak ölümle biter.

Dilerim, ahım yakanı ahirette bile bırakmaz.