24 Eylül 2016 Cumartesi

Unutacağım Derken Hep Seni Hatırladım


Bu 'seni unutamama' meselesi artık anılardan, şarkılardan, sokaklardan ibaret değil. Kafamın içindesin. Oradan söküp atamıyorum. Nedenini bilmiyorum, olmuyor. Bir an bile içimden çıkmıyorsun. Unutacağım derken bile seni hatırlıyorum. 

Sanki herşey ilk gün ki gibi, sanki dün gitmişsin. Sanki 2yıl geçmemiş. 

Yer gök dilsiz olsa yine birşekilde bana seni hatırlatır biliyorum.
Dört duvar sağır olsa ben yine anlatacak tavanlar bulurum biliyorum.
Kimsem kalmasa aynalarla seni konuşurum biliyorum.

Yokluğunu bile seve seve severim. 
Benden mantıklı kararlar bekleme, sensizlikte beynim ayaz kesti. Aklım firarda. 

Kalbimle bağlantımı kesecek kadar tecrübeli değilim daha. Seni söküp atamıyorum, can çekişe çekişe yaşıyorum. 

Herkesin içinde çeşit çeşit çocuklar vardır.  Kalpleri kırılınca büyürler. Artık 'sevimli çocuklar' değil, 'bozuk kişiliklerdir'. 
İçimdeki neşenin kaybolmamasını, hep gülmemi isterdin. Sonra çocuklarımı katlettin. Bana tırnaklarımı kemirttin. Sonra ağlarken kahkaha atmayı öğrettin. Bana hastalıklı, dengesiz ruhlar bıraktın. 
Burası bataklık, belden aşağı vurduğunda farkettim. Çırpındıkca aşağılık yalanlarına batıyorum. Senden önceki kendimi unutuyorum. Sana deliriyorum. Lütfen hatırlat bana.
Gerçek ben nasıl biriydim? 

21 Eylül 2016 Çarşamba

Yeşil Gözlü Adama İthafen;



Yeniden seni sevmek isterdim, sana koşmak sana gelememek, sana ölmek. Yeterki bir şeyler hissedebilmek isterdim. 

Biliyormusun yok oluyorum diye diye bunu başardım. Artık yokum. Hiçim.

 O susturmak istediğim çığlıkları bile özlüyorum. Gün gelecek içindeki sesi özleyeceksin deseler inanmazdım. Özlüyorum. 

Canım acımıyor, doğru ya yokum, olmayan birinin canı acıyamaz. Beni üzen şeyleri yaza yaza bir yere varılmadığını öğrendim. Bir daha şöyle omuzuna yatamayacağımı öğrendim.
Öğrendiklerim önce beni benden, sonra beni sen düşüncesinden uzaklaştırdı. Yoklukta sevilmez, yokluktan varedilmez. Yoklukta nefes alınmaz. 

Gitti giden, ben kendimden, o senden, sen benden.

Sensizliğe alışamıyordum, şimdide hiçliğe alışamıyorum. Beni nereye koyarlarsa koysunlar eğreti duruyorum. Ayak uyduramıyorum, mutlu olamıyorum. Yeniden ben olamıyorum. 

Birşeyleri kafamda bitirip yeniden başlayamıyorum. Seni kestirip atamıyorum, boş veremiyorum, kafamın içinden yok edemiyorum. 

Bu son diyorum, 'yeşil gözlü adam' diye tutturmuş kalbimi vazgeçiremiyorum. Ne pahasına olursa olsun, yok olmak uğruna olsun yerine birini koyamıyorum. 

 Kimse senin gibi olamadı. Olmasınada müsaade etmedim zaten.