21 Kasım 2015 Cumartesi

Çıkamıyorum Sokaklarından


Çıkamıyorum sokaklarında. Ama yorgunum, bırak beni. Ya kaybettiğim yolumu göster yada kaybettiğim kalbini.

Zaten buralar çok tuhaf. Sokakların buram buram soğuk kokuyor. Öldürecek beni bu yokluk dolu sis. Darma duman edecek bir öyle bir böyle gökkuşağın. Hele şıpır şıpır üzerime dökülen yağmurun.

Islanıyorum acıttıklarınla. Binbir beter anı yağıyor üzerime. Kaçtıkça peşimden geliyor rüzgar. Korkuyorum avunduklarımdan. Korkuyorum en sonunda başıma yıkılacak olanlardan.

Diyorum ya sana, ya yolumu göster kaçıp kurtulayım ya da kaybettiğim kalbine sığınayım.

Aramızda incecik buğulu bir cam varken orada olduğumu bile bile beni görememen tuhaf. Orada olduğunu bile bile sana dokunamamam tuhaf.

Camın ardında fırtınalar kopuyor, görmüyorsun. İnce bir dal parçası gibi kırılıyorum. Tutunamıyorum sana. İttin beni ellerinle. Umurunda değilim.

19 Kasım 2015 Perşembe

Ben Bu Aralar Senden


Ben bu aralar kendime senden şarkılar armağan ediyorum. O burada olsaydı eskisi gibi mutlu olurduk diyorum. Bak, hala saçmalıyorum. O burada olsaydı bana aşklı meşkli şarkılar söylerdi diyorum. Geçici zevklerini geçici telaşlarla dolduruyorum. Ya da öyle zannediyorum.

 Saçmalıyorum. Duruyorum. Tutuyorum. Kendimi, gözyaşlarımı, titreyen nefesimi tutuyorum. Hayır, bu sefer içler acısı sözler sarf etmeyeceğim diyorum. Yapamıyorum. Bir kaç saniyede olsa ne güzel yatmıştım omuzunda. Unutamıyorum. Asıl ben özür dilerim. 

Haklısın, ben haksızdım. Yani bilirsin, zeki kadındım. Beni sevmediğini anlayamadım. Gerçi çok bir önemi kalmadı ha unuttum ha unutacağım. Söz unutacağım. Öyle bir unutacağım ki artık kalem tutamayacağım. Herşeyi göze aldım. Sen tamamen ruhumu terk et ben bir daha şiir yazmayacağım. 

Yinede bu aralar senden bana şarkılar armağan ediyorum. Üstüne birde bağıra bağıra eşlik ediyorum. Sanırım ben deliriyorum. Aklıma geldiğinde, canımı nasıl yaktığını hatırladığımda gözyaşlarımın içinde kahkahalar atıyorum. Aynaya bakıyorum, kendimden ve kendime yapabileceklerimden korkuyorum. 

Bittiği gittiğin lafları falan bahane. Biten bir şey yok. Başlamayan bir şey bitmez zaten. En zoruda o değil midir? Arafta kalmak? Ne yoluma gidebilirsin, ne unutabilirsin. Anca böyle unuttum deyip kendini kandırırsın. 

Benim artık sana akıtacak gözyaşım kalmadı. Benim artık yenilmişliğimi kabul edip delirmekten başka yapacak birşeyim kalmadı. Nereye gidiyorum bilmiyorum. 

Ah canım, attın beni dibi görünmeyen o uçurumdan. Ve ben hala düşüyorum. İnsan uzun zaman boşlukta kaldığı zaman dibinde ne olduğu belirsiz olduğu halde bir an önce ulaşmak istiyor. Aşağısı pembe mi siyah mı bilmiyorum. Merak etmiyorum. Biran önce yere çakılmak istiyorum. Yeter, dayanamıyorum. Bu boşluk bir araf. Bu araf bir boşluk. Ah canım, ittiğin yerde deliriyorum. 

14 Kasım 2015 Cumartesi

Ben Bu Adamı Unutacağım, Söz


Ertesi günün nasıl geçeceğine gece karar verir. Ve biliyor musun, her gece gözlerimi tavana dikip düşündüğüm kişi sensin. Beni en çok geceleri yoruyor. Bir sabah nerede ve nasıl olduğunu kestiremediğim şekilde yığılıp kalacağıma eminim. 

Bir ömrün nasıl geçeceğine ise ertesi günün hikayesi karar verir. Hayallerinle yön veremezsin hayatına. Hedeflerinle yön verebilirsin ancak kalbine. 

Ve ben bu adamı unutacağım, söz. Her gece onu düşünmekten bir anda vazgeçemeyeceğim biliyorum. Bu yüzden her gece aklıma geldiğinde umursamayacağım. Uzun ve sivri tırnaklarımı tavana kaldırıp 'ben bu adamı unutacağım' yazacağım. Adını yazıp karalayacağım. Beni nasıl delirttiğini, nasıl ağlattığını, nasıl intiharlara sürüklediğini unutacağım. Neleri sevdiğini, senin için nelerden vazgeçtiğimi, beni ne için terkettiğini unutacağım. 

Biliyorum, eğer unutmazsam bir gün bir yerlerde nefesim kesilecek, gözlerim kararacak ve yığılıp kalacağım. Biliyorum, eğer seni unutamazsam bu sefer düştüğüm yerden kalkamayacağım. Bu yüzden unutacağım. 

Senin benden gittiğin gibi bende kalbimden gideceğim. 

Ertesi günün nasıl geçeceğine tüm gece beynimizde dolaşıp duran düşünceler yön verir. Düşündükce düşünür işin içinden çıkamaz en derine ineriz. Sonra bitkin düşer uykuya dalarız. Ertesi günün sabahı yeni bir günün başlangıcı falan değildir. Yeni başlangıçlar her zaman geceleri yapılır. 

Kalbine geceleri söz geçirebilirsen her zaman geçirebilirsin.

Ve ben bu adamı unutacağım, söz.