29 Ocak 2015 Perşembe

Üzülemediğim


Üzülmedim. Göğüsüme önce bir bıçak saplandı, sonra bir fırının içine düşmüş gibi oldum. Ve sonra koca bir buz kütlesinin içinde hapsolmuşum gibi. Garipti. Bir kez daha anladım ne kadar alçak bir kalpsiz olduğunu. Bir insan ne kadar düşebilirse o kadar düştün gözümde. Bir kez daha. Sadece alışkındım gitmelerine, sadece ne kadar daha gözümden düşeceğini merak etmiştim. Canım yandı. Üzülmedim. Tarafından parçalanmaya alışkındı ruhum. Yerle yeksan etmelerini kabul etmiştim. Üzülmedim. Kendime kızdım. Her gidişinde kendi gözümde biraz daha bittim. Sen bende dibe vururken bende vurdum. Üzülemedim, kendime sahip çıkamadım. En başta sana aldanarak ruhumu satmış oldum. Geri dönüşü yoktu bunun, acıya bağımlı hale geldim. Alıştım varla yok arası sana. Gözümden tek damla yaş gelmedi. Çaresizliğim beni yerden yere vurdu. Sana karşı savunmasızdım. Beni tüm kötülüklerden sen korursun sanmıştım. Limanım başıma yıkıldı. Hayata tutunabileceğim hiç bir şey kalmadı. Çaresizdim. Sesimi çıkaramadım. Öldüm mü kurtuldum mu bilemedim. Üzülmedim işte, üzülemedim. 

22 Ocak 2015 Perşembe

Sevgiye Aç Bir Paranoyak


Hata üstüne hata. Bıkmadan, yorulmadan, hiç bir şeyden ders çıkarmadan sürekli bir hata yapma arzusu. Sanırım hata koleksiyonu yapıyorum, ondan bu halim. Ondan bu kalbimi ölü adamlarla kaplayışım. Hep bu koleksiyon yapma çabamdan şu şans verip hayal kırıklığına uğrayışım. Aşk üstüne aşk. Hiç ara vermeden hemde. Gelişine gidişine, kalbi boş bırakmayacasına aşk. Neyin çabasında olduğumu ve kendime neyi anlatmaya çalıştığımı bilmiyorum. Sadece sürekli birini sevmek zorundaymışım gibi hissediyorum. Biri geliyor beni defalarca kırıyor, defalarca şans veriyorum ve yeni biri hayatıma girene kadar bu kısır döngü devam ediyor. Kendime hiç bir zaman sessizliğin sesini dinleme hakkı vermiyorum. Sonrasındada kafamı toplayamıyorum, sürekli küçük şeyleri düşünüp büyütüyorum, moralimi bozuyorum. Bazen dayanamayacak gibi olup ölecekmiş gibi hissediyorum. Sanki bir an bile olsun duracak olursam film şeridim kopacakmış gibi. Sanki alamadığı sevgiyi başkalarına vermeyen çalışan sevgiye aç bir paranoyak gibi. 

Şu Kalbini Hep Sevdim


Bazı şeyleri ne kadar uğraşsanda olduramıyorsun. Karşındaki için elinden geldiğince çırpınıyorsun ama umurunda olmuyor bile. Her şeyi deniyor, debeleniyor sonra çaresiz kalıyorsun. Çünkü karşındakinin kalbinde oluşturduğu duvarı yıkamıyorsun. Üstelik uğruna verdiğim hiç bir çabayı haketmiyorsun. Sen sadece senin için yaptığım şeyleri seviyor, beni sevmiyorsun. Biliyorum, sana verdiklerimden vazgeçtiğimde benden gideceksin. Başkalarının sana yaşattıklarını şimdi gelmiş bana yaşatıyorsun, farkında değilsin. Haklısın, insan kendi hatalarını göremezmiş. Beni sevdiğini sandıkların hep yalandı. Her zaman ben çabaladım, ben didindim. Ne zaman istersen o zaman yanında oldum, ne zaman istersen o zaman gittim. Beni hiç arayıp sormadın, özlemedin. Her sensiz olamayışımda bana gururumu çiğnettin. Beni kaybetse umurunda olmayacak şu kalbini hep sevdim. 

15 Ocak 2015 Perşembe

Sanki Hiç Sevilmemişsin Gibi


Not etmediğim süslü kelimeler, 
Ağzımdan çıkan anlamsız cümleler,
Hepsi sende başlıyor bende bitiyor.
Ellerinde kör bir makas düşün,
Ve o makasla kalbimi ortadan bölüyormuş gibi,
Canımı yakıyormuşsun gibi düşün,
Sonra canıma hiç dahil olmamışsın gibi.
Çek git.
Nasılsa acı senden içime işliyor.
Peki bende bitiyor mu?
Alacalı bulacalı sorulara cevap bulamazsın bilirim,
Söyle hadi, benden sana cevap yok de,
Ben sana cevap olamam,
Çünkü gittim ben de.
Söyle hadi canımdan can alanım,
Yüreğime dağlar boyu zincir vuranım,
Çek git de.
Ve daima çek git bende.
Sendeleyip kalayım, yorulmuş kalbime bakayım,
Yobaz umuduma sarılayım.
Ve kal dememle sakın dönme sende.
Farzet,
Sanki hiç sevmemişim gibi,
Sanki hiç sevilmemişsin gibi.

Artık Biliyorsun


Sanırım içimden tamamen gittin. Artık hiç bir şey hissetmiyorum. Sana dair derinlerde yer eden her şey artık orada değil. Defalarca hamile kalıp her seferinde bebeğini aldıran duygusuz bir kadın gibi hissediyorum. Artık biliyorsun, ruhum ölmüş benim. Şu sana yazan eller zar zor kalem tutuyor. Bir seferde durmadan sayfalarca yazan ellerim şimdi her cümle başında tekliyor. Gerçekten çok garip, hıçkıra hıçkıra yazdıran adama şimdilerde kin bile tutmuyorum. Dermanım olmak varken felaketim olmak nasıl bir duyguydu sevdicek? İçinden geçen cevabı aklında tartmadan diline getirebilirsin. Çünkü artık söylediklerini beynimde binlerce kez döndürüp dolaştıracak o kadın değilim. Ben artık senin tanıdığın deli divane aşık değilim. Ne mutluyum ne mutsuz. Boşum ben. Hiç bir şey düşünemiyorum. Ne sana dair ne başkasına. Ağlayamıyorumda üstelik. Malum ağlatacak birileri yok artık. Yinede garip bir huzur içindeyim. Bu arada huzur diye adlandırdığım şey göz yaşından uzak bir boşluk. Ben kalbi göç etmiş bir adamı sevmiştim. Kalbini uzaklardan geri getirmeye çalışmıştım. Yıllarımı harcayıp başaramamıştım tabi. Ve sonra kendi kendimin canını yakmıştım. Şimdi artık bende senin gibiyim. Kalbim çok uzaklara göç etti. Artık biliyorsun senin gibi kalpsiz biriyim. Artık kalbimden yazamıyorum. Artık beynimdeki kargaşayı düzene sokmaya çalışıyorum. Beceremiyorum. Artık sana yazamıyorum. Boşluğumun içindeki dağınıklığı toparlayamıyorum. Kim bilir belkide ben ölüyüm. Biliyorsun sana çok ölmüşlüğüm var. Belki son seferde dirilememişimdir. Belki en son sana varmaya çalışırken farkında olmadan kendimden geçmişimdir. Bilmiyorum. Zaten ben hiç bir zaman sorulara cevap bulamadım ki. Neden sevemediğinin yanıtıda bende yok, neden kendimden nefret ettirecek kadar kendini sevdirdiğininde yanıtı yok. Farkında olmadan nasıl öldüğümüde bilmiyorum, kalbimin benden ne kadar uzakta olduğunuda. Cevap bulamamaya öyle alışkınım ki canım yanmıyor. Belki herşeyin altından sen çıktığındandır boşvermişliğim. Artık biliyorsun, tükendim. Senden vazgeçerken kendimden oldum.          

1 Ocak 2015 Perşembe

Senden Geçtim Sana Varmaya Çalışıyorum


Ömrümün göremeyeceği geleceğimden,
Ellerimi tutamayışından,
Perdeli geçmişimden geçtim.
Bu nasıl bir araf?
Göremiyor gözlerim sensizliği,
Duyamıyor kulaklarım seni,
Tutamıyor ellerim yakanı,
Soramıyorum hesap,
Sadece geçip gidişini izliyorum.
Durmuyor zaman,
Görmüyor sensiz kalbim,
Yakıp gidişini izliyorum.
Söyle bu nasıl bir araf?
Bu nasıl bir olmayış?
Bu nasıl bir geceyi sağır, gündüzü kör ediş?
Susmuyorda çığlıklarım,
Sessizliğin sesi kesildi.
Söyle, hangi tarafa gideceğim?
Sensiz bilmediğim bir yön mü var sanki?
Herşeyden geçtim,
Herşeyimle bittim,
Sendende geçtim, sana varmaya çalışıyorum.