31 Mart 2014 Pazartesi

Aşk Tezi


Duyacaklarımın canımı yakacağını bile bile dinlemeye devam ediyorum. Her seferinde yalanlara ikna oluyorum. Allahım ben neden bu kadar gerizekalıyım? Neden üzüleceğimi bile bile 578456 kez şans veriyorum? Neden beni üzen birini hala seviyorum? Her seferinde aynı kısır döngü; üzüyor, özür diliyor, affediyorum. Bir insanı binlerce kez affettiğinde arsızlaşıyor. 'Aman nasıl olsa affeder' diyerek yüzsüzleşiyor. Benim ona olan sevgim ve zaafım yüzünden kaybetme korkusunu yitirdi. Çok seviyorum, mutlu ediyorum ama kaybediyorum. Neden kaybediyorum? Aslında cevap çok basit. Çünkü aklım kalbimde değil beynimde bulunuyor.
Her ilişkimin başında 'beni hiç bırakma' dedim ve o ilişkim ne olduğunu anlayamadan bitti. Aslında beni bırakma dediğim ilişkiler bitmedi. Beni bırakma derken biteceğine inandığım ilişkiler bitti. Çünkü kaybetmekten korktum. Kaybetmekten korktukça karşı tarafı sevgimle bunalttım. Dengeli sevmek gerek ama beceremiyorum işte. Hemde becerememekle kalmadım kalbimin içine ettim. Bir insanı sürekli affedersen, kaybetme korkusuyla fazlasıyla kendinden ödün verirsen bir güzel kalbini parçalarsın tabi. Hem ilişkimi mahvettim hem kendimi. Aslında anlatacak çok şey var ama anlatamıyorum. Bazı şeyleri anlatmaya ne halim nede gücüm var. Kendi kafamı öyle bulandırdım ki bundan sonra nasıl bir yok izleyeceğimi bilmiyorum. Keşke kendimi bu kadar çok kaptırmasaydım. Gerçi bu saatten sonra keşkeler anlamsız. Hem zaten baştan binlerce keşkeyle bir başıma alacağımı bile bile kendimi bu yola sokmuştum. Şimdi kendime ne kadar bela okusamda bir faydası yok. Beni sevdi, aylarca süründürdüm, sevmeye başladım, ondan çok sevdiğimi hissetirince benden gitti, bensiz yapamadı, geri döndü, gitti, döndü.. Benim çabalarımla uzatmaları oynadık. Yine olan bana oldu, zorladım ve kalbimi bozdum. Ben kolay vazgeçemiyorum, bağlanmasal sorunlarım var. İlişki bitsede 'bitti, yenisi gelsin' diyemiyorum. Aylarca hatta yıllarca ahı gitmiş vahı kalmış bir ilişkinin yasını tutuyorum. Sadece yasını tutmakla kalmıyorum birde geri döndürmek için çabalıyorum. Al işte tam dayaklık bir kızım. 'Bitti işte gerizekalı, daha neyin peşindesin desemde bir halta yaramıyor. Çünkü dedim ya akıl kalpte değil beyindedir. Herkesin aşk tezi budur işte. Ve son olarak iyice bulandım. Kimi istediğimi bilmiyorum, ne yaptığımı bilmiyorum, ne istediğimi bilmiyorum. Tek bildiğim iyi bir kız olup inatla kötülüklere doğru gittiğim.

4 Mart 2014 Salı

Yarım mı Kaldık? Yarında mı Kaldık?


Kendimi eksik hissediyorum. Bir şeylerin yeri ne yapsam dolmuyor. Zaten doldurmaya çalıştıkça en dibi boyladığımı gördüğüm andan beri sadece uyuyorum. Bazen tamam diyorum 'yeter artık bir şeyler yap' diyorum ama olmuyor. Müzik dinleyeyim diyorum sıkıldım deyip vazgeçiyorum. Televizyon izleyeyim diyorum yataktan kalkmaya üşeniyorum. Kitap okuyayım diyorum aklıma sen gelirsin diye vazgeçiyorum. Olmuyor işte hiç bir şeyden zevk alamıyorum. Sanırım benim eksikliğim senin gidişinle başladı. Biz beraber güldük, eğlendik, kitap okuduk, şarkı söyledik, saçmaladık. Şimdi sensiz aynı şeyleri nasıl yaparım ben.
 Kalbimin orada garip bir ağrı var. Garip olduğu kadarda bulanık. Ne istediğimi bilmiyorum. Mutlu olmaya ihtiyacım var bunun farkındayım ama mutlu falan olmak istemiyorum. Sensiz mutlu olmak istemiyorum. Sensiz mutlu olmaktan korkuyorum. Ya sensizliği seversem? Ya vazgeçersem ve o an dönersen? Ya ben seni o gün sevemezsem? İşte ben bu yüzden acılarıma bağımlı yaşıyorum.
Acaba beni ne zamandan beri sevmiyorsun? Bu sefer farklı olacak dediğinden beri mi? Bu sefer farklı olacak dediğinde gideceğini anlamamıştım bilakis mutlu oluruz sanmıştım. Hayatımın derinine öyle bir işlemişsin ki gittiğinde yokluğuna saplandım. Sen gittin, bir şeyler eksik işte. Kalbimin tam orası ağrıyor. Sanki sen yokken sadece uyumalıyım. Çünkü sen yokken hiç bir şey yok. Sığınacak tek bir kişi yok. Seni kalbime alıp öyle samimi insanları elimin tersiyle itmişim ki kimsem kalmamış. Seni öyle bir hayatımın merkezi yapmışım ki gittiğinde kalbimde sadece kırıntıların kalmış. Senin yüzünden herkesle aramı bozdum. Peki elime ne geçti? Kocaman bir hiç, koskocaman bir yalnızlık. Şimdi beni seven bir ben bile yok. Kendiden nefret ediyorum. Aynadaki o suratsız kız sanki ben değilim.Sahi o güler yüzlü kız nereye gitti? Seni unutmak için o kadar uyuyorum, onlar neden güzellik uykusundan sayılmıyor? Bu çok uykular başımı sensizlikte kalbimi ağrıtıyor. Dönmeyi düşünür müsün? Ben çok yalnızım. Kimseyi yerine otutturamıyorum. Kimse sana benzemiyor. Ben seni çok sevmiştim, bir başkasını öyle sevemem ki. Zaten sen aniden gittin. Sahi biz şimdi yarım mı kaldık? Yarında mı kaldık?